top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıserpil_ozyurt

Mahur Beste

Güncelleme tarihi: 11 Nis

Mahur Beste, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın yarım kalan ve ölümünden sonra basılan kitabı. Aynı zamanda Huzur ve Sahnenin Dışındakiler ile beraber bir üçlemenin de ilk kitabı.


Saatleri Ayarlama Enstitüsü'ndeki ironi ve Huzur'daki psikolojik derinlikten farklı olarak daha hikaye odaklı yazılmış.

Gururlu, kendini beğenmiş, çevresindeki insanları bir şekilde etkisi altına alan, dominant bir babanın ve onu karakteri ile düş kırıklığına uğratan, silik, hayalperest, çekingen, hassas ruhlu ama çalışkan, azimli oğlu Behçet Bey'in hikayesini anlatıyor.

Hikaye Behçet Bey'in karısının ölümünün ardından geçmişe dönen düşünceleri etrafında bize onu hayat hikayesini, döneminin farklı karakterler ile de Abdülhamit dönemini anlatıyor.

Behçet Bey babasının gölgesinde çeken çocukluğundan sonra, bir şehzadenin istenmeyen bir evlilikten korunması için neredeyse oldubitti ile babasının eski bir arkadaşının kızı Aliye ile evlendirilir, ama babasından gördüğü sevgisizlik kayınpederinin horgörüsü ve karısının acıma ile karışık sevgisi ile devam eder.

Behçet Bey karısı ve babası gibi hayatında önemli yer tutan kişilerin karşısında hissettiği değersizlik hissi ile yalnızlığa ve işine sığınırken, bir yandan da hayranlık, kıskançlık gibi birbirine karışan duygularla sevdiği karısı Atiye ise Behçet Bey'in ve kayınpederinin üzülmemesi için devam ettirdiği evlilikte, kendisi gibi musikiye düşkün kayınpederi Molla Efendi ile teselli bulur.

Her ne kadar arada farklı bir hayatın düşü kursa da karısı tarafından terk edilen uzak bir akrabasının bu üzüntü ile yazdığı eseri Mahur Beste ve onun acılı hikayesinin anlatıldığı gece Atiye Hanım, hikayeyi duyan kocasının yaşadığı korkuyu görünce istese de Behçet Bey'i asla terk edemeyeceğini fark eder.

Bu arada hayatındaki boşluğu kayınpederi ile ortak zevkleri olan musiki ve onun sohbetleri ile kapamaya çalışır.

Molla Efendi'nin arkadaşı, dönemine ait asıl sorunun Abdülhamit değil, doğulu kalan, bozulmuş ve dejenere olmuş halk olduğunu düşünen, "Şark yok, şark öldü. Bizler yetimiz. Unutmaktan başka çaremiz yok. Yetimlikten kurtulmak için unutmalıyız." diyen Sabri Hoca ile, içinde yaşadığı müslümanlık, şarklık ve Türklük'ün bir arada şekillendirdiği hayatı savunan Molla İsmail'in sohbetlerinde işlenen doğu-batı çatışması bence kitabın en önemli ve dikkatli okunması gereken bölümü.

"Cahilsin; okur, öğrenirsin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur." diyen Sabri Bey ile “Ben şarka bağlı değilim, eskiye de bağlı değilim; bu memleketin hayatına bağlıyım. Bu Müslümanlık mıdır, şarklılık mıdır, Türklük müdür bilmiyorum." diyen Molla Efendi'nin tartışması aradan geçen uzun yıllara rağmen farklı formatlarda da olsa devam ediyor gibi görünüyor.

Sabri Bey ve Molla Efendi'nin derin sohbetlerinden sonra konu Behçet Bey'in hayatında yer eden farklı karakterlere kayıp usulca Behçet Bey'den ayrılıyor.

Kitapta hikaye yarım kalırken, anlatım yazarın kendini alıp geçmişin izlerine götüren ve hikayesine hayran bırakan, "beni romanınıza feda etmişsinisiz" diye kendini eleştiren kahramanına kendini açıklamaya çalıştığı bir mektup ile bitiyor.


Mahur Beste, Sahnenin Dışındakiler ve Huzur'da aslında konular farklı olsa da kesişen karakterler var. Biri de Mahur Beste'nin yazarı. Talat Bey aynı zamanda Huzur kitabındaki Nuran karakterinin de dedesi. Her ne kadar Mahur Beste bu kitaba adını vermiş olsa da, Atiye'nin Behçet Bey'i terk etme fikrini sonsuza kadar bıraktırmış olması dışında Huzur kitabındaki gibi geniş bir yer tutmuyor diyebilirim.


Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kendine has akıcı dili ile akıp giden bir kitap. Huzur'u okudum, Sahnenin Dışındakileri okumadım. Bilmiyorum belki de kitabın tamamlanmamış olması nedeni ile, anlatımı yine insanı alıp götürse de Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü bende daha derin iz bırakan kitaplar oldu diyebilirim. Bu nedenle henüz okumadıysanız Ahmet Hamdi Tanpınar için ilk kitap olarak Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü daha çok öneririm.




18 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page