top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıserpil_ozyurt

Sırlar Odası

Güncelleme tarihi: 11 Nis

Hogwarts'ın büyülü dünyasında bir adım daha geride kaldı. Bu kitapta yine sevgili Harry ve azılı düşmanı İsmi Lazım Değil veya Kim Olduğunu Bilirsin Sen veya Lord Voldemort veya Tom Riddle ile bu defa okulun gizli bölümü olan Sırlar Odası'nda karşı karşıya geliyor ve iyi ile kötünün mücadelesinde yenen yine iyi taraf oluyor. Bu kitapta artık benzerlikleri ve farklılıklarını daha net şekilde gören ikili, yenen taraf olan Harry'nin koruyucu gücünün sevgi olduğunu da fark ediyorlar.


Sırlar Odası’nı da Felsefe Taşı gibi çok severek okuduğumu söyleyebilirim. Bu arada bu seri ben de Yerdeniz Büyücüsü ile kıyas yapma dürtüsü uyanıyor. Bence bu iki seri her ne kadar büyülü dünyaları benzese de Harry Potter'ın çok daha masalsı, çok daha çocuksu olduğunu söyleyebilirim. Bu arada "çocuksu" kelimesinin okuyucu kitle yönlendirmesi olarak alınmasını kesinlikle istemem :) Halen çok severek çocuk kitapları okuyan biri olarak, Harry Potter'ın her yaş grubunda,(çok küçük yaş gruplarını ayrı tutarak) okunabilecek bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çocuksu derken kastettiğim insanı yormayan, düşündürmekten çok hayal ettiren, özetle insanı çocukluğuna döndüren bir kitap olduğu.


Yerdeniz Büyücü ise oldukça derin bir felsefesi olan, bolca düşündüren ve bence pek de çocuklara uygun olmayan bir seri. Yada daha doğru ifade etmek gerekirse, anlamının kavranması için biraz olgunluk gerektiren bir seri. Okumayanlar için tekrar şiddetle önerdiğimi söylemek isterim.


Bu seriyi okurken ister istemez kitap mı film mi sorusu da insanın aklını kurcalıyor tabi. Açıkçası ben yine kitaptan yana kullanırım bu konuda tercihimi. Ama şu da bir gerçek ki, özellikle de benim gibi serinin kitaplarını ardışık okumayanlar için filmin seyredilmiş olması karakterlerin görsel hafıza sayesinde daha rahat hatırlanması nedeni ile büyük avantaj.

Ama ciddi bir handikapı da var tabi. Özellikle bu tarz fantastik kitaplarda ben kitabın insanın hayal gücünü daha fazla canlandırdığını düşünüyorum. Kitabın film uyarlaması seyredildiğinde ise artık görsel hafızanın hayal gücünü domine ettiğini ve artık hayal gücününü ister istemez filmin yönetmeninin ve senaristinin etkisi altında kaldığını düşünüyorum.


Ben tam tersini yaptım ama sanırım bu nedenle önce kitap, sonra film olarak gitmek daha doğru olabilirmiş. Tabi hala filmi seyretmeyen kitabı okumayan kaldı ise :)



9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page